Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
 %  40
Macbeth
Kral I. James’in tahta çıktığı 1603 yılından sonra, olasılıkla 1605 ya da 1606 yıllarında yazıldığı düşünülen Macbeth, yazarın İngiliz tarihi üzerine yazdığı diğer tüm oyunlarında olduğu gibi, asıl kaynağını Raphael Holinshed’in vakayinamesinden alır. Holinshed, vakayinamesinde Duncan’ı ve onun krallık dönemini ele almıştır. Shakespeare, Holinshed’in geçmiş dönemlere ilişkin anlattığı masalları oyununa temel alırken ‘her zaman olduğu gibi dilediği değişiklikleri yapmış, birçok noktada vakayinameye bağlı kal
84 TL. 140 TL.
 %  40
Uzak Şehir
Neylersin, güneş herkesi iyi ısıtmaz. Her insanın tuttuğu bir yol, o yolda da yığınla taş olur. Umudu tükenmeyen için taşları temizlemek bir işten sayılmaz. Esas umutsuz olan için zor, her taş koca bir dağa dönüşür o vakit. Mücadele, başarının sihirli gücüdür. Umut ile mücadele bir araya geldi mi hayatı vazgeçilmez ve anlamlı kılar. Hele umut, umudu olmayan bir hayattan daha değersiz ne olabilir?
60 TL. 100 TL.
 %  40
Aşk Yetmez
Onun da düşleri vardı. Trenlere yüklenip gönderilen. Sonra geniş, kalabalık, hareketli alanları görüp yine dönmek zorunda kalan. Düşleri kendinden uzağa düşmezdi kızın. Bindirse de hepsini trene, bir sonraki istasyondan dönüveriyorlardı. Döndüklerinde yakışıklı bir gencin yüzünde olurlardı, iyi giyimli birinin gösterişli bavulunda dururlardı, güzel günler görmüş bir kadının kibar omuz çantasında saklanırlardı. Kimi zaman el ele tutuşmuş iki sevgilinin avuçlarının sıcaklığında uyurlardı.
60 TL. 100 TL.
 %  40
Zamanın Esirleri
Hislerimi ruhumun en ücra köşelerine gömüp seninle o şekilde arkadaşlık edeceğim. Tabii sen de benimle arkadaşlığını devam ettirmek istersen. Senden hoşlandığımı bu şekilde itiraf etmiş bulundum. Seni ilk gördüğüm günden beri bu duyguların esiriyim. Platonik de olsa sana aşık olmak çok güzel bir duygu. Ben hayatımda ilk defa aşık oldum. Bu duyguyu ilk defa tattım. Bu denli güçlü bir duygu olabileceğini tahmin etmemiştim. Emin ol bu duyguyla hemhal iken bununla başa çıkmak imkânsız. Her anımda yanımdasın, dü
72 TL. 120 TL.
 %  40
Süt Kokusu
Bölgenin kaderiydi bu, parayı veren istediği kızı satın alabiliyordu. İnsanoğlunun var edildiği bu topraklarda kadının zerre kadar önemi yoktu. Bazen sağır ve lâl, bazen de kimsesiz ve çıplaktı kadın. İnsanlar arasındaki eşitsizliğin başladığı an, kadının ikinci plana itildiği kültürle başlar aslında. Kadının sadece fiziksel varlığı vardır bu topraklarda. Bilinci, düşünceleri, tercihleri, istekleri yoktur...
60 TL. 100 TL.
 %  40
Oyunlar;Dante: Akla ve Erdeme Çağrı Emeğin Sesi Sokağın Vicdanı
...İmparator halkını doğru bir biçimde yönetmiyordu. Hakkaniyetinden ayrılmış, doğruyu eğriyle karıştırıyordu. Devletin kurallarına önem vermiyordu. Halkının sosyal haklarına, vicdanına kulak asmıyor, değer vermiyordu. Her şeyi menfaati için yapıyordu. Papa ise kendi sorumluluğunu unutmuştu. Dünyevi gücü de elinde tutuyordu. Her ikisi de dini devlet işleriyle karıştırıp kendi menfaatleri için kullanıyorlardı. İnsanlığın iki güneşi olan bu iki rehber halkına zarar veriyordu. Halk da başıboş koşan atlar gibi
60 TL. 100 TL.
 %  40
Hamal
Semerlerin dili olsa neler anlatır neler. Acılar, yokluklar, sıkıntılar bazen sırttaki semere yüklüdür. Kemal Siyahhan İstanbul'un önemli ticaret merkezlerinden olan Sultan Hamam'da hamalından işadamına kadar oradaki ahalinin yüklendiği sorumlulukları, endişeleri, yaşama dair beklentileri ve korkuları su yüzüne çıkarıyor. Hamal, başka bir dünyanın yazılı olmayan kurallarını samimiyetle yansıtan bir roman. İlkokul biter bitmez iki yıl mahalledeki bakkala takılıp çıraklık ettim. Sonrasında mahalledeki parça k
60 TL. 100 TL.
 %  40
Sana Dokunmam Lazım
özlüyorum zaten yanındayken de özlüyordum ki kâh içime alıyorum kokunu gözlerini gülümsemeni kâh yanımda oturtuyorum her halini yine de senin yerini tutmuyor o kahrolası uzaklık duygusu işte elimi uzatıp dokunmadığımdan oluyor hepsi nedense
60 TL. 100 TL.
 %  40
İnce Sızı
Sızı, kimsesiz bir sözcük değildir; hepimizin yüreğini, aklını, dalgınlıkla yaktığı parmak uçlarını, kızılçamların incecik sürgün uçlarını yavaş yavaş oyup kemiren diş ağrısı gibi ince bir şeydir, hepimizin can ortağıdır. Sevelim sızılarımızı... Zaman, mekân ve uzay kavramlarında kafa karışıklığı yaşamaya başlamadan önce eksik taşları gediğine oturtmalıyım. Beklemek ve beklentiler zaman kaybına yol açabilir, oysa fazla vaktim yok. Zaman geçtiğinde, bedenler çürüdüğünde; gerçekler hikâyelere, hikâyeler söyle
60 TL. 100 TL.
 %  40
Zirvedeki İzler
Tüfeği düşündü sonra, Av tüfeği olmaz, dedi. Göçerler o yıllarda olsa olsa mavzer taşır, diye düşündü. Elinden av tüfeğini aldı, yerine dipçiği ceviz ağacından, namlusu süt beyazı bir mavzer verdi. O adamı tıpkı Kirli Sakallı Rehber gibi av peşine düşürdü. Av olarak bir maral düşledi. Belki yanında bir yavru olmalıydı, annesini emen bir yavru... Ulu meşe ağacı geldi aklına, Mustafa ve annesi Turna geldi sonra. Kutsal ağacın yeşili, Turna'nın süt damlayan memesi; yine gözünün önüne geldi, Mustafa'nın o ilk e
72 TL. 120 TL.
 %  40
Beni Hiç Kimse Duymuyor
Karanlık zamanın içinde acılı ruhumu arıyorum. Nerede düşürdüm, nerede yitirdim? Yolun hangi keskin virajına sert ve hızlı girdim? Yolculuğun kaçıncı kilometresinde savruldum? Başlarken yolun sonunu kim bilebilir, kim tutar defterini düşüp kalkmaların, yaralanmaların, örselenmelerin? Bile bile kim tekrar edip durur ömrünün yaralı günlerini?
54 TL. 90 TL.
 %  40
Kar Çiçekleri
Sinesinde, aksak kuşların gürültüleri Gam taşıyan bağrı Ve Kısa yürüyüşlerinin sahibidir gülistan.
60 TL. 100 TL.
 %  40
Aksak Zaman Cüceleri
yürüdükçe yüzleri maskeli insanlar çıktı karşıma sokak köpeklerini jurnalleyen monologlar çıktı yolun karşı tarafı çiftlere ayrılmış bando cümbüşü bu tarafı fi tarihinden yazgılı, serkeş başım gözüm üstüne bir tohumu bahar düşünden uyandıracak
60 TL. 100 TL.
 %  40
Buluşma
Karşı konamıyordu fırtınaya, direnmeye çalışan bir avuç insanı saymazsak eğer. Sanki hayat sonbahar mevsimine tutsak düşmüştü. Aralıksız tek tek düşüyordu yapraklar. Koca çınarlar devriliyor, dilsiz hikâyelere dönüşüyordu... Artık vicdanlar, yaşamın sancılarıyla yorulmuş bir kalbin durma noktasına gelişi gibi yavaş yavaş tükeniyor ve insanlığı kendi sonuna alıştırıyordu. Herkes başkasının acısına sadece bakıyordu. Nedendi bu hayat denen yolculuk, ne içindi? Bu soruların cevapları zamanla silinmiş, yerlerine
108 TL. 180 TL.
Tükendi
 %  40
Kendine Benzeyen
Böyle azgın ve uslu Öyle sarmaşık ve korkak Çünkü bütün öykülerin krallığı Çelişkinin tahtında Pay biçer ömrüne gidenden ve kalandan Yakandan ve yanandan Ne acısı acıdır Ne bildiği insan kendisidir artık
60 TL. 100 TL.
 %  40
Beat Pazarı
Yeryüzünde tapılacak erkekler listesinde yer alan tüm kutsal adamların çoğu ben doğmadan otuz yıl önce ölmüşler, bu yüzden hayatımın sonuna dek cinsiyetsiz gibi yaşayıp bir bakire olarak öleceğimi biliyorum çünkü tüm güzel adamlar öldüler... Kerouac, 1969 -sirozdan kaynaklı iç kanama. Fante, 1983 -şeker hastalığı. Bukowski, 1994 -omurilik kaynaklı lösemi. Ingmar Bergman, 2007 -uyku sırasında kalp krizi. Jim Morrisson, 1973 -aşırı dozda uyuşturucu...
60 TL. 100 TL.
 %  40
Candemi
HİDAYET KARAKUŞ (Şair, Yazar): Can Ceylan'ın şiirlerinde yeni, irkilten imgeler var. Dili yalın, bir o kadar da tutkulu. Yer yer gerçeği zorlayan, aykırılıklar taşıyan dize kurguları; genellikle yalınlığı, lirik söyleyişi yakalamış dil tadı yaratmış. Dörtlüklerinde şaşırtıcı buluşlar dikkati çekiyor. Adının hakkını da veriyor, canını koyuyor şiire. Özgünlüğü dize kurgusunda, yaşama eleştirel, devrimci bakışında yatıyor. Can Ceylan, şiirimizde yeni bir ad olacak. HÜLYA DENİZ ÜNAL (Şair, yazar): Can Ceylan'ın
60 TL. 100 TL.
 %  40
Kırk Deliler Mağarası
Oysa yaratıcı yarattıklarına barış ve mutluluk dilemiştir. Yarattıklarının birbirini boğazlamasını, sömürmesini, ezmesini istememiştir. Uzayın derinliklerini ayağına getiren insanoğlu, asıl mutluluğun yeryüzünün ortak barış ve refahı olduğunun bilincinde değil. İnsanlık bir beden olarak düşünülürse, organlardan birinin rahatsızlığı tüm bedeni rahatsız edecektir.
96 TL. 160 TL.
 %  40
Tereddüt
Sevgi dudaklarını yüzüme yaklaştırıp konuşmaya başladı. İsmini daha önce duymadığım bir yazarın sözlerini mırıldanıyordu. Aşk, aklın en soylu zaafıdır... Sevgi'nin bu sözleri beni daha da şaşırtmıştı. Nasıl bir kadındı bu? Oysa dışarıdan bakınca hiç de kitap okuyan birine benzemiyordu. Hele ki John Dryden okuyacak birine hiç benzemiyordu.
60 TL. 100 TL.
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1