Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 222 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
 %  40
Tekrar Buluşuncaya Kadar
“Sizin hiç babanız öldü mü?” diye sorar bir şiirinde Cemal Süreya. Tülay Pırlant’ın ‘Tekrar Buluşuncaya Kadar’ kitabı bize bu dizenin diğer kutbundan bakmamızı sağlayacak bir dünya sunuyor. Dahası, kurmaca da değil bu dünya. Gerçeğinde ötesinde bir gerçek. Acı eşiğinin aşıldığı; kalbin beşerî bütün vasıflarından arındığı, Yaradan’a yöneldiği, bütün zamanları tek bir anın derinliğine sığdırdığı ve her iki dünyaya da bu ‘sığmışlığın-sığınmışlığın’ merkezinden baktığı bir hâl içinde doğuyor kelimeler Tülay Pır
60 TL. 100 TL.
 %  40
Kara Kışın Tam Ortası
Pencereden dışarıyı seyrediyorum, her yer yeşilden kahverengiye dönmüş, aşırı sıcaklardan bunalan meyveler kendi kendilerini yiyip bitirmiş, buruşmaya yüz tutmuş. Gökyüzündeki kuşlar yavaştan bir hazırlık içinde, göç zamanları yaklaştı. Arka bahçedeki ağaçların meyve vermesine daha var. Dünyanın döngüsünü anlayabiliyorum ama ya insanlar? Her şey kendini şu elma, armut kadar açıkça belli etse, elmanın günahla armudun anaçlıkla ilişkilendirildiği gibi insanlar da bir şeylerle ilişkilendirilebilse dünya daha y
60 TL. 100 TL.
 %  40
Bir Egeli İle Bir Marksist
Çok ama çok özledim sizleri… DENİZ’le şakalaşmayı, boğuşmayı… HÜSEYİN’in tunç abide gibi hiç kıpırdamadan oturmasını, elindeki çakmağı evire çevire dizine vurmasını, YUSUF’un sedirin üzerinde uyumasını, Hüseyin’in Yusuf’u göstererek, “Siz gittikten beri işte böyle uyuyor,” demesini hiç unutmadım.
120 TL. 200 TL.
 %  40
Bir Kara’nın Peşinde; (Merzifon Karası’nın Hikayesi)
Tayyar Öztürk, Londra’da başlayan Merzifon’da temellenen ve oradan İtalya Trento’da anlamını bulan Merzifon Karası üzümünün ve onun nefis şarabının öyküsünü anlatıyor bu kitapta. Yıllar sonra Anadolu’da, sanki bir ikinci ‘Suyu Arayan Adam’ hikâyesi yineleniyor. Bunca zaman sonra Anadolu’nun yok olan bağlarından süzülen hikâye, Sarıköy’deki mütevazi mahzende demlenmeye yatırılıyor. Burada keyfince dinlenip demlenen Hayyam’ın ‘gül renkli şarapları’ ülkenin dört bir yanında kadehler ve şişelerde parıldıy
120 TL. 200 TL.
 %  40
Beni Güzle Kandırma
bana sakın güz geliyor toplanalım deme ben en çok güzde severim dağılmayı aşk için çıkar ortaya bütün renkler sana olmadı turuncuya tutunurum sarıya kahverengiye ve yağmura belki... güz ayrılıktır tutulmayalım deme sakın aldanma kırlangıçların göçtüğüne tellere bak serçeler de özlemeyi öğrendi benim gibi gelecek günleri bekliyoruz ufkun ötesinde bilirim ki her güz bahar saklar içinde...
60 TL. 100 TL.
 %  40
İçimde Sevdan
Bir dünya isterim yalansız olsun İnsanlar isterim çıkarsız sevsin İnsanlık adına gerçek bir yürekle Bir ülke isterim kardeşçe yaşanılan Dostlar isterim gerçek olan Mert olan kardeşçe, insana yakışan Özgürlük isterim Dağlar gibi, rüzgâr gibi, sevda gibi El ele kardeşçe, insanca
60 TL. 100 TL.
 %  40
Ölesiye Bir Günde
Ah zamparaların kırışmış kalın derileri nasıl da ağır kokar bilmezsiniz siz. Leş yiyiciler bile dünyanın en egzotik kokularını sürünmüş iç gıcıklayıcı yosmalar gibi kalır yanlarında. Yüceliğe yabancı insanın, kalbine zerk edilen aşağı hislerin yüzeye çıkan kirli kokusudur bu. Hırsızın, tırnakçının, yankesicinin eli ile bir aşüftenin apış arasındaki günahın kiri başka başka kokar. Aşkın duyguların kokularını da iyi bilir bir köpeğin burnu.
60 TL. 100 TL.
 %  40
Hieros Gamos
Bir tek parçada yakalayamıyordum onu. Birçok kadın, birçok erkek yüzü gelip geçiyordu hafızamdan… Kaç yüzden, kaç parçadan oluşuyordu bu yüz? Hepsi mi Hasret’ti? Bir zaman dilimi ve birden fazla parçaya bölünmüş bir yüz. Her bir parçadaki görüntüyü ötekinin üstüne, yanına koymaya, eklemeye çalıştım. Uymuyordu. O zaman, “Neden bir tek kişiyi bekliyorum ki,” diye düşündüm. Gelen bir kişi değildi ki, gelen bir zamandı, bir zamanın içinde kalan silik siluetler. Her şey onların peşine takılıp gelecekti bir
120 TL. 200 TL.
 %  40
ZEWÊ
Karısını uyandırmaya çalıştı ama olmadı. Korkmaya başladı, komşularından yardım istedi. Zewê kendine geldiğinde evin girişindeki tahta divanda yatıyordu; başında ıslak bir havlu, karşısında da komşu kadınlar vardı. Zewê yerinden fırlayıp kalkmaya çalıştı ama komşu kadınlar üzerine çullandılar. Zewê avazı çıktığı kadar, yeri göğü inletircesine, “Zarokên miiin, zarokên min ji min dizîn, xeberê bidin cendermeyan, zarokên miiiin1” diye çığlıklar attı ve tekrar kendinden geçti. Zewê bir haftayı yüksek at
60 TL. 100 TL.
 %  40
Yokuş
Etrafımda sadece Öldürülmek İsteyen Bir İnsan, Öldürmek İsteyen Bir İnsan, boş bir Tabut, açık bir Mezar ve bu dördünün istekleri var. Öldürülmek İsteyen İnsan onu öldürecek olan kişinin duygularını, Öldürmek İsteyen İnsan ise öldürdükten sonra hangi duyguya sahip olacağını merak ediyordu. Tabut kullanılmak, Mezar da bir an önce kapanmak istiyordu. Bu dört istek birbirlerine ne yapacaklarını bilmeden bakıyor, öylece duruyorlardı. Bu duruşun bitmesi içinse ilk olarak Öldürmek İsteyen İnsan’ın harekete geçme
60 TL. 100 TL.
 %  40
Tapınak Ağacı
"Ucu bucağı görünmeyen kalabalık Mardinkapı Mezarlığı’na yaklaştığında, binlerce yıldır şehirde yaşayanları tehlikelerden koruyan kadim surlar, halkına ölüm yağdıran bir cellada dönüşüvermişti..." Gerçek hayattan devşirilen bu hikâyelerde, Türk-Kürt ayrışmasının temelinde Kürtçeye getirilen yasakların yattığını görecek ve yasaklı dönemin yol açtığı acılara tanıklık edeceksiniz.
60 TL. 100 TL.
 %  40
Neden Aşkta Dikiş Tutturamıyoruz?
Ben de dönüp baktım tabii, hiç olmamış da anısı kalmış, elini belime koyup uyuklamış, sabahları beni öperek uyandırmış, kese kâğıdına sarılmış birkaç ayçiçeğiyle kalbimi çalmış bir çocukmuş gibi… Ne zaman kuyruğum sıkışsa ne zaman arasam gözümüz kapalı öpüşürmüşüz, hiç küsüşmemişiz gibi… Sarılsak devler gibi, geçmişi geleceği unuturmuşuz gibi…
60 TL. 100 TL.
 %  40
Issız Kuğu (Susmalar)
suskun oğullarını ateşte sınayıp, upuzun sebepler topluyorlardı, tanıdık yitik kurşun hedeflerden yol çizdik dövmeli alınlarına şaşırıp geri dönmesinler dedik! arada kır saçlarını çalı dibi yapıp ağlaşan kadınlardı, adlarını kocalarını sorduk, bilemediler gözlerinden akanın tadını kirpiklerinden geçirip uzattılar, tuzluymuş içtikleri ant gibi dağ oldu yarıldı yığıldı kaldı önlerindeki peştamalın zikzak dikişleri gibi kıvrılıp yayılıp genizleri yakan acıların kokusuydu ki (Arka kapak)
60 TL. 100 TL.
 %  40
Aslında Gülmek Ona Yakışıyor
Yaşadığı zamana ve zaman zaman herkese biraz küskün olan ressamın ulusal ve uluslararası alanda kazandığı yığınla ödülü vardı. Sanatını her ne kadar ekspresyonist diye niteleseler de o buna hiç katılmadı. Hatta illaki bir sıfat eklenmesi gerekiyorsa kendini düpedüz sürrealist bir hayalperest olarak tanımlardı. Sıfatlara da inanmazdı. Daha doğrusu sıfatlar değer yargısının bir parçası değildi. Tuhaf adamdı ressam. Çoğu zaman dış dünyada olup biteni umursamazdı ya da sadece görmek istediğini görür, duymak ist
60 TL. 100 TL.
 %  40
Simurg Origami
Deluva, sanki yakınıyormuş gibi yeni doğmuş bir çatlaktan kendi göğsünü ana olarak ve binanın yıkılışını da çatlaklarına bir adres gibi çiziyor. Yakalanan binanın üzerinde yer ediniriz, diye sevinmesini biliyor hemen bir kapı ve çatlaklar da bu kapıya öfkeleniyor, sonra da öteleniyor açılmak üzere bu kapı. İsterse Deluva hep bir merdiven gibi durabilirdi, hemen de yanında çatlaklarıyla, çok çok uzakları da gösterebilirdi. Binanın ilk hâli ve sonraki çatlaklarla eğrilen hâli arasındaki fark, karanlık duvarla
60 TL. 100 TL.
 %  40
Macbeth
Kral I. James’in tahta çıktığı 1603 yılından sonra, olasılıkla 1605 ya da 1606 yıllarında yazıldığı düşünülen Macbeth, yazarın İngiliz tarihi üzerine yazdığı diğer tüm oyunlarında olduğu gibi, asıl kaynağını Raphael Holinshed’in vakayinamesinden alır. Holinshed, vakayinamesinde Duncan’ı ve onun krallık dönemini ele almıştır. Shakespeare, Holinshed’in geçmiş dönemlere ilişkin anlattığı masalları oyununa temel alırken ‘her zaman olduğu gibi dilediği değişiklikleri yapmış, birçok noktada vakayinameye bağlı kal
84 TL. 140 TL.
 %  40
Yola Çıkış/ Sadiye Cumhuriyeti
Alişan Karahan’ı 1980 öncesinden tanırım. Kır yoksullarının ekonomik, demokratik mücadele örgütü KÖY-KOOP’a el ve güç veriyordu. Dostluğumuz, yol arkadaşlığımız günümüze değin sürdü. Alişan hoca sadece bir eğitim emekçisi değil, toprağın, dostluğun, bilginin de üreticisidir. Çukurova’nın bereketli topraklarının sömürüsünün, bölge illerindeki açlığın, yokluğun ve yoksulluğun da tanığıdır. Tanıklığını ve yaşadıklarını aklının ve vicdanının penceresini açıp, şiirleriyle, öyküleriyle bizimle paylaşmıştır.
54 TL. 90 TL.
 %  40
Bir Zamanlar Ceyhan
O güzel insanlar Döndüler gittikleri yerlerden Yağmur yağdı Buzdan evlerimize Tuzdan aşlarımıza Bal oldu Sofralarımızda.
72 TL. 120 TL.
 %  40
Karganın Mürekkebi
Karganın Mürekkebi Kısa Özet Dışarıda bırakıldım İkinci seçildim dışarıda bırakıldım Solaktım Başımın çaresine nasıl bakardım İkinci sorumlu bendim İkinci sırada geldim yön olmadan Süt istiyorum İlk tercihimi ilk seçimimi ve bütün o imaları Vardı bir geride kalan ki kaldım Yıprandı yara aramızda Göğüslerimizi birbirine sürttüğümüzde -Alo kardeşim alo alo oradaki kardeşim
60 TL. 100 TL.
 %  40
Köstebek Etkisi
Sanırım biraz da beni burada tutan şey, korkunç olaylara sebep olabilecek o köstebeğin olası etkisinden çekinmem. Gönlünce ölememek ihtimalinin korkunçluğunu da unutmamak gerekir. Bu işlerin doğal seyrine pek karışmamak lazım galiba. Öylesine bir düşünce miydi acaba? Bakalım. Bilemiyorum. Yorgunum. Biraz kestireceğim.
60 TL. 100 TL.
Toplam 222 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2